hain mi bilmem ama tam bir korkak tır. mustafa kemal paşa ya bağlı türk birlikleri 9 eylül 1922 da izmir e girince ingiliz ve yunanların savaşı kaybettiği kesinleşti. bunun üzerine 1919 dan beri büyük bir korkaklıkla kendi ülkesini işgal eden ingilizlerin ağzına bakan ve vatanın kurtarılması için mustafa kemal paşa önderliğinde ankara toplanan vatanseverleri isyancılar ve hayalperestler olarak nitelendiren daha doğrusu ingiliz korkusuyla nitelendirmek zorunda kalan vahdettin izmir in kurtuluşundan çok kısa bir süre sonra tam olarak ta 17 kasım 1922 de tek oğlu şehzade ertuğrul u da yanına alarak dolmabahçe sarayından saltanat kayığıyla açılmış ve boğaz açıklarında demirli bekleyen ingiliz zırhlısı malaya adlı gemiye binip bir daha geri dönmemek üzerine kaçmıştır.
bak sen şu allahın işine vahdettin niye böyle davrandı ki? halbuki mustafa kemal i kurtuluş savaşı için bizzat kendisi yönlendirmişti. hatta mustafa kemal 'ben ingiliz mandasını savunuyorum bu millet sadece ingiliz himayesinde kurtulabilir' demiş bunun üzerine vahdettin mustafa kemal i zorla anadoluya yollamıştır. yunan cephesinde savaşlar sürerken sarayda sabahlara kadar oturup büyük taaruzun planlarını hazırlamıştır. tabi bu sırada mustafa kemal le çok gizli anlaşmalarının belli olmaması için bizzat kendi imzasıyla şeyhülislama 'mustafa kemal e inanmayın, kurtuluş ingilizlerdedir, haşmetli padişahımız ingiliz ve yunanalara savaş açmamanızı emrediyor' fetvaları hazırlattırıp ingiliz uçakalarından tüm batı anadoluya dağıttırmıştır. sonunda savaş kazanılınca da vahdettin 'benim asil halkım cumhuriyeti hak ediyor cumhuriyet kurulsun da ben ömür boyu hain damgayı yiyeyim farketmez' diyerek vatanı ingiliz zırlısıyla terketmiş ve cumhuriyetin kurulmasına ön ayak olmuştur.
tabi yerseniz.... yesinler sizin vahdettininizi ya!