birkaç sözcüktü
boyunları büküktü
bir de melodi tavlamışlar
epey hüzünlüydü.
durdum. dinledim. durdum. dinledim.
hep sustum.
bir ses duydum:
"hey dude, take a sad song and make it better"
en sevdiğim deniz kıyısı samimiyetinde
bir güneş vardı dışarıda.
durdum. tam karşısına geçtim.
selam verdim. oturdum.
ıslıkla çaldım bizimkileri,
gökyüzüne savurdum.
demlensinler diye
dinlensinler diye...
aradan epey bir rüzgar,
biraz şehir gürültüsü
kafi miktarda hayal geçti...
sonuç?
başaramadım.
güneş bazen
üşütürmüş anladım.
dalga geçmeye çalıştım
tüm beceriksizliklerimle.
onu da beceremedim.
...
birkaç sözcüktü
boyunları artık daha büküktü
bir de melodi...
hüzünsüzlük kadar hüzünlüydü.
durdum. oturdum. durdum. oturdum.
hep sustum.
bir ses duydum (yine mi?):
"hey dude, take a sad song and make it sadder."
tamamdır ahbap
tamamdır...
işte bu,
evet bu,
malesef bu,
tam bana göre.
tam...