27 şubatta vizyona giren selim erdoğan ve zafer algöz'ün başrollerini paylaştığı bir murat aslan filmidir.
vasatı dahi aşamayan,klişelerle dolu bir filmdir.her ne kadar yer yer fondan verilen müzikler adamın yüreğini biraz etkilese de hatta başrollerdeki oyuncular yetenekli olsada isminin aksine umut vaat etmeyen bir filmdir.
beğenen insanların babam ve oğlumla kıyaslamaları ise sadece iki filmin de verdiği o ağlamaklı bir hal olsa gerek.gerçi izlediğim salonda bu filme kimse ağlamadı(bizden başka salonda 5 kişi olunca bunu tespit etmek çok kolay) ama babam ve oğlumda ise başta yanımdaki ablamın ve salondaki bazı izleyenlerin hıçkırıkları ise hala aklımda.
velhasılı "umutla" gittiğim ancak umduğumu bulamadığım bir filmdir.
bir de şunu eklemek istiyorum insan senaryoyu yazarken biraz gerçekçi olur.tamam bir babanın evladı için olan fedakarlığını anlatmak istiyorsun.tamam nihayetinde bu bir filmdir ama kalp nakli de böyle yapılmaz ki kardeşim.eğer ortada yasal bir durum varsa ki filmde bu nakil özel hastanede gerçekleştiği için biz izleyenler bunu böyle algılıyoruz.kalp nakli beyin ölümü gerçekleşmiş fakat yaşam desteğinde olan bir vericiyle sağlanabilir.sapa sağlam bir adamın bir sürü doktorun,hemşirenin önünde,tam techizatlı bir hastanede kalp nakli yapılamaz.tamam illa adama kalp nakli yaptıracaksanız bunu filmin başında olduğu gibi organ nakli konusunda illegal olmayan yollardan çalışan adamlarla temasa geçip ona göre yapın.göz göre göre sapa sağlam adamı türkiye'nin en iyi hastanelerinden birinde kalbini nakletmeye çalışmayın.
millet ağlıyor,babanın fedakarlığından bahsediyor sen de taka taka buraya mı taktın demeyin.bir umutla gidilen filmden insan daha çok şey bekliyor.özellikle de senaryodan...