hayatındaki gerçek ivmeyi ortaokul ikinci sınıfta kazanmış,beyoğlunun izbe ve terkedilmiş sokaklarında yokuş aşağı hızlanmıştır.lise yıllarında aynada kabaran ergenlik sivilcelerine hiç bozulmamış bilakis daha da yakına gelip gülümsemiştir.
ne yağan yağmura küfretmiş ne de güneşe küsmüştür.hiçbir zaman ölmeyen umutlar beslemiştir.
suyun yüzünde ufacık taşları kaydırmış,yağız atlar gibi kazanmaya saldırmıştır...
bir ayağı kaldırımda bir ayağı asfaltta yürümüş kimseyle dıgıdık dıgıdık sidik yarıştırmamıştır.
bir telefonla kardeş bir telefonla dost bir telefonla yoldaş olmuştur...
kalın çizgilerle hem hayatın hem de edebiyatın altını çizmiş,kimi zaman kalem kırmıştır.
istenmeyen insanların dünyasında hit olmayı başarmış ölesiye sevilesi yazar....
edit:tanımam ispanyol oyun yazarı felan,madridde koşan kadınlar da bana hava,sözlükte yazan adam işte o calderon de la barca ondadır ne varsa yoksa.