stepyan arkadyeviç, büyük kütüphanenin tuvalet kapısından sana selam getirdim. ona benzettim seni okurken.. ben ise beni biliorsun levin dağ köylüsü, kaba, belli belirsiz, biraz samimi, biraz uzak, biraz yakın, ansızın kaybolan geldiğinde hüzün işlemeli heybesinin içinde umut saklı bir fukara. sako ya gelince sako da yüzümün yarısını gördüm şiire kayıyorum yine bak cemal süreyya bilirsin tamam ulan tek y ile yazılıyor hıyarlık yapma. tatar garsonumuz sağlam oturdu karaktere ama değilmi...şaka bir yana çok tesekkür ederim hediye için mösyö..