çocukluğumdan beri çekiyorum bu ağrıyı, dişinol'den incir sütüne, zeytin ekmek ezmesinden rakıya kadar herşeyi kullandım sürdüm lakin etkili olmadı.
amcanın biri hidrolik yağı sürersen geçer demişti. garajdaki arabanın hidrolik yağını pamuğa batırıp içercesine sürdüm, yine geçmedi.
bir yaz akşamı uyumaya çalıştım, mutfagın balkonunda uyandım. uyku da çare değil.
bir tanker içtim, yeni eve cıkan arkadaslara belediyenin çöp kovalarını çalıp hediye ettim, içmek de etkili değil.
yanağıma mengeneyle baskı yaptım, geçer gibi oldu ama geçmedi, yanağı acıyor insanın.
yastığa dayandım, yine yok!
bu meretin ağrısının geçmesi için tek bir yöntem var: hareket etmek, devamlı ve şuursuzca yeri geldiğinde.
vucüttaki sinirlerin bir çoğu diş köklerine yakın yerlerden geçtiği için o sinirlerin çalışması gerekiyormuş. hareket halinde kan dolaşımı hızlandığı için ağrı geçiyor. şimdi ağrının geçtiği bir kaç etkinlik söyleyeceğim:
gece yarısı bastırırsa eğer, anahtarı bileğinize bağlayıp sokağa köpeklerini tahrik edin, peşinize takılsınlar. köpek yoksa bulana kadar avare gibi koşun zıplayın. ben 25 dakika köpekler arkamda koştum, inanın geçiyor ağrı.
top oynayın, evin ortasında güreşin, arkadaşınızla bir mesafe belirleyip koşun oraya kadar.
bunların yanında dişimi çektirmeyi hiç düşünmedim ve çektirmedim. bir diş kolay kolay cıkmıyor bu devirde.