+ küçükken yürüyebilmenize rağmen ısrarla sizi kucağında taşıdığı
+ karlı bir kış günü, siz sarılıktan kırılırken ve dışarda oynayan çocuklara gıptayla bakarken, leğenin içinde kocaman bir kardanadamla eve geldiği
+ pastadan, çukulatadan, tatlıdan vs..kendine düşen payı yemenize izin verdiği
+ kavga edip kapınızı kitlediğinizde -güya çaktırmadan- anahtarı, kapının altından uzattığı gazete kağıdına düşürmeye çalıştığı
+ öss'yi kazanamadığınız yıl,''benim param * sana da yeter ablana da,stresli üzüntülü görmeyeceğim sizi, işte okadar'' diye sizi teselli ettiği, akabinde bir sonraki yıl hedefe ulaştığınızda yine aynı bakışlarla ''başaracağından adım gibi emindim'' diye haykırdığı*