venedik film festivalinde marcello mastroıannı ödülü alan, 80'li yılların sonunda tahiti de yaşanan yoksulluğun varolduğu ülkede turistler için cennet gibi sahillerde lüks bir yaşamı konu edinen ve siyahların ülkesinde siyahlara 2. sınıf davranılan ülkede, 40'lı yaşlarında 3 amerikalı kadının hayatlarının kesiştiği tahitili legba'nın yaşamları yer alıyor. bedensel ihtiyaçların doyurulduğu bu yerde ülkenin içinde bulunduğu sömürge, yoksulluktan artık kızlarını iyi -mevkiisi olan- birine satmayı düşünebilecek kadar çökmüş haldeki insanların sorunlarıyla ilgilenmeyen 3 amerikalı kadın legba'nın ölümüyle tüm gerçeklerle yüzyüze kalmaktadır.
filmde turistik otelin restoranında hizmet edenlerin siyahi olmasına rağmen kendi ülkelerinde bile müşteri olarak siyahların kabul edilmemesi ve o yıllarda -ki sadece 20 yıl kadar öncesi- amerikada siyahlarla beyazların insani haklar açısından ne kadar uç noktalarda yaşadıklarıda belirgin bir şekilde işlenmiş.