once upon a time, gebeşiliğin kurucusu olduğunu düşündüğümüz zat-ı muhterem ağrı dağı eteğinde gezintiye çıkmıştı, her zaman gittiği mağaranın önüne geldiğinde şok oldu, mağaranın girişi ağla örtülüydü, ama gözünden kaçmadı altta ufak bir yırtık vardı ve içerde biri vardı ama çok da ilgisini çekmemişti, oturdu bir sigara yaktı, tahminen sigarayı bulan ilk insandı, ulen dedi kendi kendine bu lincoln messi'den iyi valla. no look bir nefes daha çekti sigarasından,
arkasından gelen görevliler mağaranın girişini bulamayınca söylene söylene gittiler, özellikle de denizi ortadan ikiye yarıp duran biri varmış, etrafta ne kadar hayvan varsa toplamış gemilere bindirmiş onu arıyorlardı, bulurlarsa çarmıha gereceğini söylüyorlardı, ama sonrasında dini bir simge olmasın diye düz çubuğa oturtmaya karar verdiler.