siyasi bir kimlik olarak aşırı kürt milliyetçiliğini seçen dtp nin akli vazifesi olmayan temsil hakkıdır. güneydoğu da oy sayısında ön sıralarda olması kimseyi aldatmasın. aldıkları oylar köylerde ve varoşlarda okuma yazman bilmeyen, evinde tv olmayan sadece karnını doyurmaya çalışan kesimin oylarıdır. tam manada dtp nin görüşlerini inceleyip oy veren filan yok. köylerde geçim derdine düşmüş bir teyzemizin oyunu sadece "ben de kürtçe konuşuyorum" diye almak bir kesimi temsil hakkı doğurmaz güzel kardeşlerim. bu okuma yazma bile bilmeyen amcalarımıza, teyzelerimize nereye oy atacakları işaretlenip ellerine verilmişken kalkıp da "kürt halkının oylarını alıyoruz" demek hangi delikanlılığa sığar sormak lazım.
son yapılan 22 temmuz seçimlerinde oy kullanmaya gittiğim okulun bahçesinde oy kullanan kürt kökenli birçok komşu, eş dost filana "kime oy verdiniz" diye sorduğumda birçoğu akp dedi ama bir kişi bile dtp demedi. yanı yanı başımda kürtçe konuşan bu insanları dtp asla temsil edemez böyle bir hakkı da yok.
son sözüm kürtçe hakkında olacak. bu dil yazı olarak çok az kullanılmaktadır. öğrenen insan için türkiye şartlarında çince öğrenmek gibidir. çok da bir özelliği yok. genelde konuşma dilidir ve yeni yetişen kürt çocuklarının birçoğu da anası babası konuştuğu halde öğrenmek dahi istemiyorlar. benim annem babam konuşuyor ama biz dört kardeşiz ama hiç birimiz bir kelime dahi bilmez. bilmeye de niyetimiz yok. bilsek ne olacak hiçbir işimize yaramayacak.
kürtçe bu devletin vatandaşlarının kullandıkları bir dildir ve benim için çok güzel türkü dinleme vasıtasıdır.
türk kürt kavgasını bırakın artık da kürtçe türkü ve kürtçe rock dinleyin daha keyiflidir.