--spoiler---
The pink panther filminde blake edwards pembe panter serisini david niven'ın oynadığı yakışıklı hırsız phantom'a yıkmak istiyordu.Ama filmde rahmetli peter sellers'ın göz dolduran jaqcues clouseau performansı 1 yıl sonraki a shot in the dark filminde filmin yıldızı olmasını sağlamıştı.Bu film diğer pembe panter filmlerinden daha farklıdır çünkü:
+henry mancini filmin müziklerini yapmıştır ama o unutulmaz pembe panter müziği filmde yoktur.
+filmin adında pembe panter geçmemektedir.
+filmin başlangıç jeneriğindede bilinen klişe pembe panter animasyonu yoktur.
Film müfettiş jaqcues clouseau'nun delonların evinde ardı ardına gelen cinayetleri araştırması üzerine kuruludur.Cinayet silahı ile görülen maria gambrelli'ye aşık olan(elke sommer)clouseau onun asla katil olmayacağını düşünür ve başka kişilere yoğunlaşır.
Filmin genel temposu son derece akıcıdır.izlediğim jaqcues clousea'lu filmlerin en kopartanıdır.Bu filmin diğer özelliği ilk kez müfettiş dreyfus ve kato karakterlerinin bu filmde çıkışıdır....