nazım hikmet şiirlerindeki ruhsuzluk

entry41 galeri
    28.
  1. Nazım'ın tüm şiirleri olmasa bile, makinalaşmak şiiri için son derece geçerli bir ifadedir. Lakin, görünen o ki bu ifadeyi yazan ve arkasında duranlar, edebiyat kültürü denince lise-1 seviyesinde, "yazar burada ne anlatmak istiyor" noktasında kalmış genç-sağcı bünyelerdir.

    Şiirin adı ne? Makinalaşmak. Neyi anlatıyor, modern zamanda seri üretim ve bu üretimin bir parçası haline gelip otomat yaşayan insanı, yani ruhsuz insanı. Hani izlediğini hiç zannetmediğim, dünya film tarihinde klasikleşmiş bir film vardı ya Modern Zamanlar diye, onun gibi işte. Ve ayrıca şiir bu makinalaşmış insanın ağzından yazılmış, onun söylediği bir şiir. Bu şiirin "ruhsuz" yazılmış olması bir eksiklik değil, şiirin en güzel yanıdır arkadaşım. Zaten ruhla yazılsa, eşşeğin şeyinde kelebek gibi olurdu değil mi? Böyle olsa idi, "Modern zamanın ruhsuzluğunu, o ruhsuz adamın ağzından öyle bir ruhla anlatmış ki yazar, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demek geliyor insanın içinden" derdik değil mi canım?

    Tam da bu nedenle, şiirini öznelleştirip, estetik beklentilerden kopardığı, onu "modern"leştirdiği için Makinalaşam şiiri, Türk Modern şiirinin başlangıcı sayılır. Hatta kimilerine göre Nazım Türkiye'nin tek modern şairidir. Klasik dönem ile modern-sonrası dönem arasında bir tek o yer alır.

    Ha bu kadar şeyi bir troll'e yazmadım elbet. maksat bu entryi görüp kafasında şüphe uyanabilecek birisi varsa, onları kendi edebiyat bilgim uyarınca aydınlatmaktı. Yoksa şiirden anladığı "çocuklar gibi şendik, orduyu yendik, burası da pendik" tadında bol kafiyeli eşit heceli ifadeler bütünü olan insanlarla estetik algının anlamını tartışacak değilim.
    3 ...