geniş çapta bir ayrılığın yaşanmasına günler kala, sıcak bir ağustos günü, dirsekleri pencere pervazına dayalı vaziyette esinti çıkmasını bekleyen hüzünlü bir kızın hem gözlerini doldurabilen, hem de gülümsetebilen yegane şeydir.
o gün, o saatte, o kız orada otururken piyanosunun basına gecip bunu calan, ve kız bu eseri her duydugunda o ana ısınlanmasına sebep olan kisiye de ayrıca tesekkürler..
pervazda minik bir hercai menekşe vardı, saksısını kırdılar..
bu ne güzel bir.. bir.. şey. tanımlayacak sözcük bulamıyorum..