"Hükümetimizle kavga eden, zıtlaşan yerel yönetimler her projelerini Ankara'dan geçiremiyor. Maalesef bu Türkiye'nin gerçeği. O nedenle halkıyla barışık, hükümetiyle barışık, devletiyle barışık mahalli yöneticiler işbaşında olursa bizim sorunlarımız daha çok çözülür." açıklamasından sonra "yanlış anlaşıldım, ben ak parti demedim" diyen ve aklınca kendisini aklayan ve haklı çıkaran şahıs.
o hiç problem değil canım benim. "ak parti" dediğin açıklaman da var, hem çok değil öyle yıllar öncesine ait değil. arşivin tozlu raflarından çıkarmıyoruz. 20 şubat 2009 tarihinde antalyamızın gazipaşa ilçesinde yaptığın konuşma var. ne dedin mehmet ali biliyor musun? hayır sen balık hafızalısındır belki hatırlamazsın;
"bu seçimlerde iktidar değişmeyecek. eğer ak partili belediye başkanı olursa hizmetin gelişi kolaylaşır. bir bakan arkadaşımdan gazipaşa için ödenek istediğimde bana "hangi parti?" diye sorarsa ak parti dediğimde iş daha çabuk olur. beni mahçup etmeyin."
bu konuşmayı yaptın mı yapmadın mı? bak şimdi ben söyleyince hafızan yerine gelmiştir iyice. sen de hatırladın değil mi 4 gün önceki konuşmanı? hatta "bakın ben ak parti demedim" cümlenin hemen 3 gün öncesini? aman da benim pek "adaletli" adalet(!) bakanım. tabi senin bu konuşmalarını akp medyası yayınlamaz, hatta "ak partiyi karalama kampanyası" diye lanse ederler bu durumu.
utanmadan "ben ak parti demedim" diyerek savunuyorsun kendini? gazipaşa'daki konuşma ne ha mehmet ali! ulan o kadar komik durma düşüyorsunuz ki, gerçekten ülkem adına üzülüyorum.
hayır, her iktidar kendisinin partisinden olan belediyeye tölorans gösterir bu zaten ülkemde maalesef olan ve bilinen bir durumdur ancak bunu bir bakanın bu şekilde açıklaması ne siyasi etiğe, ne de siyasi ahlaka uygundur. her şeyden öte ayıptır! hani demokrasi? insanları tehdit etmek mi demokrasi? "hizmet alamazsınız" tehdidi savurmak mı demokrasi?
türkiye cumhuriyeti devleti "odunu aday göstersem seçtiririm" mantığından beri hiç bu kadar siyasi etik ve ahlaktan yoksun kalmamıştı.