abd'nin demokrat partiden başkanı olan ve bu görevde 15 yıl kalan, amerikan kapitalizmi için çok önemli adımlar atmış başkandır.
iş politikada işçilerin yanında durur. sebebi ise eğer işçileri ezen bir sistem devam ederse çalışma gücü düşer, ve üretim düşer. doğal olarak burjuva kaybetmeye başlar...
roosevelt bunu görüyor ve grev yapan işçilerin yanında oluyor. önceden işçileri döven ordu ve polis ilkkez onun döneminde işçileri koruyor. ancak sonuç nedir derseniz; şöyle;
işçiler ile işverenler hükümet huzurunda bir araya geliyor, hükümetin baskısı ile işverenler %10 zam yapıyor maaşlara. ancak çalışma saatleri ve ağır şartları değiştirmiyor.
bunun dışında ise roosevelt'i dünya için önemli kılan şey ise, kapitalizmi en güçlü sistem haline sokan sosyal devlet yapısını yaratması. işçilere ne kadar çok umut ve hizmet sağlarsan, onlar o kadar çok çalışır ve burjuva o kadar çok para kazanır.
dünyada ilk belediye fen işlerini roosevelt new york'ta kuruyor ve tüm new york'a muhteşem bir düzen getirip, işçilerin daha sağlıklı ve düzenli bir hayat yaşamalarını sağlıyor. aynı şekilde spor faaliyetleri ve kültüre yatırım yapıyor.
bunun sebebi ise şudur:
film çekebiliyorsunuz ama sadece sosyete izliyor. ne olur? para kazanamazsını. ne yapmanız lazım, sinema sektörü yaratmanız gerekir. ve roosevelt hollywood'u yarattırtıyor. 1-2 dolara sinema izleme imkanı yaratıp, sektörü büyütor. hem işçilerin hayatına biraz daha eğlence ve kültür giriyor, hem kapitalizm daha çok kazanıyor.
aynı şekilde spor da öyle. baseball'u geliştiriyorlar, kocaman stadyumlar inşaa ediyorlar. ne oluyor? işçiler yani halk, spordaki eğlenceye delicesine para harcıyor. sonuç? kapitalizm kazanıyor.
ayrıca roosevelt'in dış politikası da çok önemlidir. panama kanalını abd'nin eline alıyor. üstelik ne kongreye ne de senatoya sormadan kendi insiyatifi ile yapıyor bunu. fransızların bütçe yetersizliğinden yapamadığı panama kanalını ben yaparım diyen abd'ye önce panamayı elinde tutan california başkanı karşı çıkıyor. peşine roosevelt dünyanın en güçlü ikinci donanmasını, yani abd donanmasını panamaya yolluyor. ki o dönemde birinci ingiltere idi donanmada. ve sonuçta california "tamam abi al yap sen" diyerek boyun eğiyor. abd'de panama kanalı benim toprağımdır deyip olayı bitiriyor...
kısacası theodore roosevelt cumhuriyetçi kesimin göremediği bir çok yeniliği ve kapitalizmin daha uzun süreli, daha güçlü işlemesi için bir çok adım atıyor. üstelik bu adımlar sayesinde abd'deki sosyalist akımın da önüne geçiyor çünkü işçilerin yanında görünüyor...
ve günümüz dünyasının temelini atıyor.
ayrıca bir şeyi unutmuşum. roosevelt'in kemal kılıçdaroğlu ile büyük bir ortak noktası var. roosevelt new york belediye başkanlığı sırasında bir çok yolsuzluğu ortaya çıkarıp halkın desteğini almıştır. ve bu yüzden, bu tavrı yüzünden burjuva sınıf ondan kurtulmak için onun başkan olmasını sağlamıştır. bilmem anlatabildim mi?