kömür, makarna ve patates ile başlayıp altına kadar uzanan vaatlerdir. Dilencilik, bu tarz ülkelerdeki gayri resmi yollardan ve bizzat kural koyucular tarafından resmi hale getirilmiştir. Yetmiyormuş gibi sürekli olarak; tembellik, bilim düşmanlığı, medeniyet düşmanlığı, eğitim düşmanlığı vb. halka pompalanır ki cahillik/gericilik tavan yapsın, düşünenler ve konuşanlar sürekli azalsın.
Bu ülkelerin en büyük ve en acil ihtiyacı; hayal satan ve boş konuşan siyasetçiler değil, akıl ve bilimle iş yapan gerçek devlet adamlarıdır.