Durmaksızın yürüyorum bu kıyılarda,
kumla köpüğün arasında.
Yükselen deniz ayak izlerimi silecek,
rüzgar köpüğü önüne katacak,
ama denizle kıyı daima kalacak.
Bugünün acısı, dünün hazzının anısıdır.
Anımsamak bir tür buluşmadır.
Unutmak ise bir tür özgürlük.
Sevgililer birbirlerinden çok
aralarındakini kucaklarlar.
Arkadaşlık her zaman için
tatlı bir sorumluluktur,
asla bir fırsat değil.
Ancak büyük bir acı veya büyük bir sevinç
senin gerçeğini açığa çıkarabilir.
işte böyle bir anda
ya güneş altında çıplak danset,
ya da çarmıhını taşı.
insanlık, sonsuzluğun dışından
sonsuzluğa akan bir ışık nehridir.
Şafağa ancak
gecenin yolunu izleyerek ulaşılabilir.
Gariptir ki,
kimi zevklerin tutkusudur,
acılarımızın bir kısmını oluşturan.
Kişinin hayal gücüyle, düşlerinin gerçeklesmesi arasındaki mesafe,
yalnızca onun yoğun isteğiyle aşılabilir.
Cennet orada,
şu kapının ardında,
hemen yandaki odada;
ama ben anahtarı kaybettim.
Belki de sadece koyduğum yeri unuttum.
Kuş tüyünde uyuyanların düşlerinin,
toprak üzerinde uyuyanlarınkinden
daha güzel olmadığı gerçeğinde,
yaşamın adaletine olan inancımı
yitirmem mümkün mü?
Bana kulak ver ki,
sana ses verebileyim.
Karşındakinin gerçeği
sana açıkladıklarında değil,
açıklayamadıklarındadır.
Bu yüzden onu anlamak istiyorsan,
söylediklerine değil,
söylemediklerine kulak ver.
Söylediklerimin yarısı beş para etmez;
ama ola ki diğer yarısı sana ulaşabilir
diye konuşuyorum. halil cibran