dış adam savunmasında türk birini söyle deseler diyeceğim ilk basketbolcuydu zamanında kendileri. lakin bu sene yanlış bilmiyorsam eğer erdemirsporda saha içinde pekte birşey yapmayan bir oyuncudur. ayrıca kendisiyle ilgili 20 şubat 2009 tarihli teknosa turkiye kupasindaki erdemirspor-aliağa petkim maçından bir anım vardır. (bi günde de hemen anı oluvermiş) ilk iki periyot çekişmeli giden maçta 3. periyotta ibreyi kendine çeviren erdemirspor 4. periyotta da farkı arttırmıştır. 4. periyotun son 3 dakikasıdır artık. erdemirspor koçu farkında güvencesiyle yüzündende anlaşılacak bir şekilde genç bir oyuncusunu muhtemelen deneyim kazanması için maça sokmak ister ve o genç oyuncunun hayalini kurduğu hamleyi yaparaktan değişiklik sandelyesine yollar. kahramanımız olan alper yılmaz burada devreye girer. koçunun onu oyuna sokması gibi bir düşüncesi yokken oturduğu yerden koçunun yanına giderek oyuna girmek istediğini söyler*. koç önce hayır gibilerinden bi hareketler zinciri yapar fakat kahramanımız üsteleyince peki der ve razı olur. amma velakin genç oyuncu için bu hiçde iyi bi haber değildir. son 3 dakika türkiye kupası çeyrek final maçı oynayıp belkide sayı atacak olan genç oyuncunun bu hayalleri suya düşer. çünkü koç kahramanımız alper yılmaza oyuna girmesi için peki derken değişiklik sandelyesinde oturan içinde binbir hayal olan genç oyuncunun kenara geri gelmesini söyler. kahramanımız genç oyuncunun yanına gittiğinde durumu bir kaç kelime ile anlatır ve kafasınıda bir ev hayvanı severmişcesine okşayarak onu kenarda oturan diğer takım elemanlarının yanına yollar. görebildiğim kadarıyla genç oyuncu üzüntüsünü yüzüne yansıtmamaya çalışır fakat tahmin edilebilirki içinde ne fırtınalar kopmuştur. belki de sövmüştür kelepçe lakaplı oyuncuya. bunca sene oynadın daha doymadın mı?, birazda biz oynayalım gibilerinden... velhasıl oyun bir süre sonra durmuş ve kahramanımız alper yılmaz son 3 dakika parkelerde terini atmıştır. gözümden kaçmadı ise eğer sayıda atmamış istatistikte yapmamıstır.
son olarakta bana ilk defa bu kadar uzun girdi yazdıran alper yılmaza teşekkür ederim her nekadar üstte belki biraz karaladıysamda.