Zaman, usulca dokundu yüzüme,
gölgeler bıraktı gözlerimin altına.
Bir sabah aynada tanıyamadım kendimi,
gençlik gitmiş, izleri kalmış ardında.
Oysa dün gibi hatırlarım,
baharın saçlarına düştüğü günü,
gülüşünün rüzgârı savurduğu anı,
parmak uçlarımda hâlâ sıcaklığı.
Zaman ellerini uzattı bize,
önce nazik, sonra acımasız.
Tenimizde aşkın izleri solarken,
kalbimiz hâlâ o ilkbaharı özler.
Yaşlandık mı, yoksa sadece büyüdük mü?
Ellerin ellerimde, ama biraz daha kırılgan.
Şimdi gözlerinle soruyorsun bana,
“Gençlik gider mi, yoksa aşk kalır mı?”
Bilmem sevgilim, belki de ikisi de…
Ama zaman ne alırsa alsın,
seninle geçen her an
genç kalır içimde...