Aman diyeyim, bu bir sanattır! Başlangıçta ütüyü bir mücevher parçası gibi tanıtın; parlak, dikkat çekici ve adeta evin prensesi. 'Bak, o kadar da korkutucu değil, sadece kıyafetlere nazik dokunuşlar yapıyor!' diyerek dikkatini çekebilirsiniz.
Ardından, kumaşı düzleştirme sürecini bir SPA terapisi gibi anlatabilirsiniz: 'Bu, tişörtlerin sabah kahvesi! Gevşetiyor, rahatlatıyor, kırışıklıkları alıyor.' Tabii işin mizahi tarafı da unutulmamalı: 'Bak, ütüyle iyi anlaş, belki sana sabah kahveni yapmayı da öğrenir!'
Son olarak: 'Aslında bu sadece bir alet değil, modern zamanların sihirli değneği. Küçük bir hareketle kıyafetleri kırışıklıktan kraliyet şıklığına taşıyor!'
Unutma, işin sırrı öğretirken eğlendirmek. Hem kırışıklıklar gider, hem de yüzler güler.