kitap okumakla alakalı duyduğum iki genel itiraz var. biri "kitap okumanın bana ne faydası olacak" diğeri “ben kitap okuyamıyorum, sıkılıyorum” şimdi, bu iki itiraz da kitap okuma eyleminin altında yatan temel amacı görememekten kaynaklı. kitap okumak, kendi içerisinde disiplini olan bir eylemdir ve aslında bize gündelik hayatımız için faydalı olan tarafı da bu disiplin kısmından gelir. yoksa, kitap okumanın entelektüel açıdan öyle sanıldığı gibi dev faydaları yoktur.
kitap okumanın esas faydası, bize sürekli fokurdayan bir tencere misali kaynayan zihnimizin altını kısıp, kendimizi tek bir şeye odaklayarak eğitme fırsatı tanımasındadır. “ben kitap okuyamıyorum” demek, “ben bu dünyada ömrümün sonuna kadar benimle birlikte olacağı kesin olan tek şeye yani “zihnime” hakim olamıyorum demekle aynı şey. sen bir köşeye çekilip belli bir süre kendinle vakit geçiremiyorsan yani zihnine hakim olamıyorsan, hayatına, kaderine, geleceğine nasıl hakim olmayı bekliyorsun? şimdi kitap okuma eylemine bir de böyle bakın. yani kitabın kendisinin size katacağı şeyleri değil, kitap okuma eyleminin size kattığı şeyi fark edin. o zaman bu basit olayın önemini daha iyi anlayacaksınız