Kendisi meslektaşım. Peyzaj mimarlığı gerçekten iş bulması çok zor bir meslek. Sebebi ise Türkiye'de peyzaj sektörünü genelde ilkokul mezunu çarıklı köylülerin domine etmesi. Büyük ölçekli, inşaat ve peyzaj sektöründe aynı anda iş yapan firmalarda iş bulmak ise imkansıza yakın. O yüzden mezun olan 10 peyzaj mimarından 9'u çok farklı sektörlere yönelmek zorunda kalıyor. Tabi bu sadece peyzaja özgü değil, birçok meslek grubu böyle. Ben de şimdiki aklım olsa peyzaj mimarlığı okumazdım. Hatta muhtemelen üniversite bile okumazdım.
Ece de mecburen adalet okuyup yavşak avukatların arasında sekreterlik yapmak zorunda kalmış ve mobbinge uğramış, tazminatını vermeden istifa ettirmişler kızı. Bunlar olurken kocası olan hıyar da sahip çıkmak bir yana kızı suçlamış. Ulan düşünüyorum benim değil eşime, sevgilime dahi iş yerinde mobing uygulayıp tazminatsız istifaya zorlamaya kalksalar onların hepsinin ağzına tek tek sıçarım. Biz neden doğduk ki diye analarının amlarına geri girmek isterler. Kız resmen sahipsiz kalmış. Kocası olan denyo maymundan bozma tipine bakmadan fıstık gibi kızı günden güne tüketmiş resmen. Kız da en sonunda astroloji, fal, tarot, meditasyon bilmem neye sarıp iyice kafayı üşütmüş. Sahipsiz kalan insan yavaş yavaş delirmiş kimsenin haberi olmamış. En sonunda yaşadıklarının yükünü kaldıramayıp ormana gidip ölümü beklemiş. Boşu boşuna ziyan olmuş bir hayat. Yazık, cidden çok yazık.
