muhtemelen etrafta bulduğu, akşamdan kalmaların boş şişelerini toplayıp markete satarak kazandığı parayla şarabını alır. Sonrasında da koyunları otlatıp suya inmiş olan, cahil ve alkolik çobandır. Hayattaki yegane amacı; yemek, içmek ve sıçmak olan bu çoban kardeş, şarabı suyun kenarında dibine kadar içer. Kafası artık güzel olduğu için -o fark edemeden- kurt bir kaç koyununu kapar. Ardından dertlenip, o suda yüzünü yıkarken; bi kendine bakar bi gökyüzüne. Hayatını bom boş yaşadığı yetmezmiş gibi bir de kadere küfreder. Kendisini uyandırmaya çalışan saate bile küfreder, asla da uyanmak istemez.