başlangıçta psychedelic, son zamanlarda biraz elektronik über grup. kevin parker (a.k.a tame impala) yıllar içinde güzel işlere imza attığı kanısındayım.
bence zirve albümü lonerism olabilir. albümün sound tam olarak yeni nesil psychedelic tür denebilir. albümü özel kılan şeylerden biri de kendi başına mix ve masteringi yapması. kısaca kendi kendinin prodüktörü olmuş. diğer detaylar ise; fransız sevgilisi müzisyen melody abla ile yaşadığı inişli çıkışlı ilişkisinin şarkı sözleri ve albümün konseptine yansıması denebilir. “Nothing That Has Happened So Far Has Been Anything We Could Control” şarkısında “elodie” demesinden yaşadığı aşk acısı iliklere kadar hissedilir.
ilk albümü innerspeaker ise daha çiğ psychedelic sound’a sahip başarılı bir albüm bence. favori şarkım expectation burada. klibi de ayrı indie, ayrı güzel. bu albümde bir prodüktör ile çalışmış, müzik prodüksiyonu hakkında yeterince deneyim kazanmış ki sonrakilerde tek devam etmiş. aslen davulcu olan kevin abi (2009-2011 pond grubunda) multienstrümanistliğinin hakkını da vermiş. biraz da babasının gitarlarıyla çocukluktan beri haşır neşir olması, müzikal yeteneği ile o yıllara damga vurmuş diyebiliriz albümle.
currents ile daha geniş kitlelere yayılarak, dünya çapında ününe kavuşmuştu. albümde bulunan “the less i know the better” , “let it happen” , “new person, same old mistakes” parçaları muazzam başarılar kaydetti. ben bile bir süre rihanna cover zannetmiştim same old mistakes’i. özellikle vokal kayıt tekniği (aynı vokalin birden fazla farklı efektler ile kaydedilmesi) ve synthseizer kullanımı albümün atmosferini kaliteli hale getirmiş denebilir. john lennon tekniği de denebilir bir nevi (bolca delay-reverb-flanger efekti).
the slow rush ise daha disko, elektro pop soundu bir albüm bana göre. kendince önceki işlerinden farklı şeyler yapmayı başarmış. harikulade altyapılı şarkılar mevcut albümde. “borderline” ve “is it true” favori parçalarım. kendince farklı enstrümanlar (bongo vs.) da kullanmış bazı şarkılarda ki ayrı hava katmış denebilir. tabii ek olarak avustralya yerine california da bulunan evinde kaydetmesi atmosferi ne kadar etkilemiştir bilinmez.en favori albümüm olmasa da tame impala maratonunda bu albüme de yer veririm ara ara.
şimdilerde yeni albümü için çalışıyor, farklı sanatçılarla iş birlikleri yapıyor. sene sonuna doğru ya da 2026’da yeni albümü gelcektir sanki. ama albüm aralıkları 5 yıl ortalama dersek bu sene içinde çıkmasını beklememiz sürpriz olmaz sanırım. bir de orchid synthseizer adı altında klavye ürettiğinin haberini verdiydi geçenlerde ki onu da merakla bekliyorum. ayrıca pond grubunun elemanlarıyla konserler verdiğini de ekleyeyim. şimdilerde grupta klavye çalan “jay watson” abimiz de “gum” grubunun kurucusu multienstrümanist fena bir yetenek abidesi kendisi de.
dünya gözüyle şu adamları elbet izleyeceğim. işte o gün gökten asit yağacak, anlayana.