milli maçta, milli takım kalecisinin maçı bırakıp gitmesine neden olacak küfürler eden bir kitlenin eleştirdiği durum. ahlak küfürle ölçülmez, maç satın almakla, hakemleri manüple ederek maç sonuçlarına etki etmekle, ligi bitirtmeyiz diye tehdit edip, lig sonunda istediği sonucu alınca susmakla, yasa dışı bahis sponsorlukları ve kulüp yönetimi tarafından organize edilen karaborsa bilet satışıyla ölçülür. düşüşümü hakem gördü mü diye düşerken hakeme bakıp gördüğünü anlayınca numaradan kıvranan futbolcularla, kendini yere atma antrenmanı yapan eski futbolcu yeni teknik direktörlerle ölçülür. ceza sahasının dışında düşen oyuncunun pozisyonuna penaltı diyebilecek kadar başarı için gözü dönmüşlükle ölçülür. her maçta en az 3 kırmızı kart görmesi gereken oyuncuların nasıl olsa kart görmüyorum diye rakiplerine tekme tokat girmesiyle ölçülür. saha dışında lokasyon ve tarih verilerek şampiyonluğun temellerinin atıldığı toplanltılarla, belediye başkanı seçilmeden bize neler verdi, seçilse neler verir denilen siyasi ilişkilerle ölçülür. şampiyonluk kutlamasında kulüp başkanından daha mutlu ve yüzünde gülücükler açan tff başkanlarıyla, tuttuğu takımı saklmayacak kadar bağlılığını dile getirmekten çekinmeyen rakip kulüp başkanlarıyla ölçülür. eski futbolcularının ne hikmetse maçlarında yaptığı kıyaklarla da ölçülebilir.
ahlak seviyesi için ölçülür her şeyi geçtiniz de tribünlerin ettiği küfürler kaldı.