Televizyon! Ah, şu kutu! Bazen bir dost, bazen de en büyük düşman! Bir yandan en sevdiğin diziyi izlerken, diğer yandan reklamlar yüzünden sinir krizleri geçirebilirsin. “Neden bu kadar reklam var?” diye bağırırken, kendini bir anda 20 dakika boyunca “yemek tarifleri” izlerken bulabilirsin. Yani, aç kalmamak için izlemeye çalıştığın dizinin yanına bir de yemek tarifleri ekleniyor!
Sonra bir bakmışsın, dizi bitti ama sen hâlâ oradasın. “Bir bölüm daha izleyeyim” diyerek kendini kandırırken, sabah işe gitmeyi unutuyorsun! Ertesi gün göz altındaki torbalarla işe gittiğinde, “Neden bu kadar yorgunum?” diye soran arkadaşlarına “Dün gece dünyayı kurtardım!” diyerek durumu kurtarmaya çalışıyorsun.
Ama işin komik yanı, televizyon bazen o kadar saçmalayabiliyor ki, gülmemek elde değil! Dizi karakterleri her zaman dram dolu sahnelerde ağlarken, sen bir yandan “Bunu nasıl yapar?” diye düşünürken buluyorsun kendini.