ben bu yazıyı öylesine yazdım

entry2631 galeri video4
    2624.
  1. çocukken sebze yemeyi hiç sevmezdim. bir balıkçı kasabasında gözleri açmanın verdiği bir durumdu bu. düşünün, barınaktaki teknelere yumurtlayan martıların yumurtasıyla beslenen bir çocuktum. güzel bir mahallemiz vardı. koyu bordo perdeli ateri salonu, beton dökülmemiş alanlarda oynanan dokuz taş, misket, g*t kazmaca gibi muhtelif oyunlar, sinek ilaçlama arabasının arkasına bisikletle takılma gibi hunharca dibine kadar yaşanan doksanlar çocukluğu. büyüdüğüm mahalle diyarbakırın alevi kürtlerinin yoğunlukla yaşadığı, bizim gibi göçmenlerin azınlıkta olduğu, safkan türkün tek tük olduğu bir mahalleydi. hiçbirimizin arasında ırk, din muhabbeti olmazdı. aynı oyunları oynar, aynı kişilerin ellerinden salçalı ekmek yerdik. büyüdükçe heveslerimiz ve hırslarımız değişti. biz büyüdük ve kirlendi dünya, peki biz ne kadar temiz kalmayı başarabildik? bazen hırslarımız önceliklerimizin önüne geçti. aydınlanmanın geldiği yaşların çok geç olması acı verici. bazı insanlar çok daha erken ulaşabiliyor bu olgunluğa, ben geç ulaştım. bundan pişman değilim. başlıkta olduğu gibi zaten, öylesine yazdım.
    3 ...