Çi-Çi ya da Çi-Çi Yabgu diye bilinen ve Türk-Hun hükümdarı. Mete'den yaklaşık 150 yıl sonra, Büyük Hun imparatorluğu'nun Aral gölü ve Batı Türkistan bölgesinde kurulan Batı Hun Devleti'nin hükümdarıdır.[1
Çi-çi Kağan (Çiçi Han) MÖ 56-35 yılları arasında kağanlık yapmış Türk hükümdarıdır. Çin kaynaklarında adı Hu-tu Wu-ssu (veya Degroot’un deyimiyle Hun-tunga-su) olarak geçen Hun şehzadesidir. Son Hun tanhusu olan kardeş Ho-Han-Yeh'in, devletin içinde bulunduğu sıkıntılı durumları öne sürerek Çin'in egemenliği altına girmek istemesi üzerine; Çi-çi Yabgu, bir başka ulusun himayesi altına geçmeyi reddetmiş ve kardeşinin hükümdarlığını da tanımamıştır.
Bu konuda "Olmaz! Hunların geleneğine göre, esasen güçlü olmak yüceltici, hizmet etmek ise küçültücüdür. Hunlar at üzerinde savaşarak devlet kurmuşlar, dolayısıyla bütün kavimler arasında saygınlık kazanmışlardır. Savaşarak ölmek kahramanların en önemli özelliğidir. Bugün kardeşler devletin başına geçmek için savaşıyor. Büyük kardeş olmazsa küçüğü olur. Biri ölse bile saygınlığı kalacak, oğulları ve torunları her zaman devletlere hâkim olacaktır. Bugün Han (Çin) devleti güçlü olsa bile Hunları kendisine katamaz. Neden atalarımızın eski uygulamalarını bozarak Han (Çin) devletinin hizmetine girelim? Neden eski Çanyü’leri küçük düşürerek diğer devletlere karşı gülünç olalım? Bu şekilde huzura kavuşsak bile bütün kavimler üzerinde nasıl yeniden hâkimiyet kurabiliriz?"[2][3] sözlerini söylediği aktarılmaktadır. Çi-çi'nin bu sözleri Hunları direnişe sürmüş ve Çi‐çi kardeşini mağlup ederek Orhon Nehri civarındaki başkenti ele geçirmiştir. Bunun üzerine ülke ikiye bölünmüştür (M.Ö. 54). Ho‐han‐yeh’nin yönetimindeki Doğu Hun Devleti Çin egemenliğine girmiştir.