Sanılanın aksine hz. Hüseyin'in ölüm emrini vermemiştir. Küfe'ye gidişinin önlenmesini emretmiştir fakat haccac-ı zalim hz. Hüseyin ve refakatçilerini çölde muhasara altına alıp onları susuz bırakmış, saldırıp vahşi yöntemlerle öldürmüş, sonra da naaşlarına saygısızlık yapmışlardır.
Olayı duyan yezid çok üzüntüsünden ağlamıştır, hz. Hüseyin'in çocuklarına da iyi davranmıştır.
Yezid kişisel olarak yönetmekle pek ilgisi olan birisi değildi. Şairlikle, sanatla, alem yapmakla, egzotik hayvan beslemekle, vb. meşgul olurdu. Babası ona tecrübe kazandırmak için istanbul'a yollanan orduya komutan olarak atasa da yezid yine de durumla pek alakadar olmamış, halifelik görevini de kendisi istememiştir.