psikolojik işkence özelliğini her santiminde taşıyan odalardir. bu odalari yasayanlar neler diyor;
-Senden sadece başını açmanıistiyoruz dediğinde kendime geldim. Benden ne istediklerini anladım. Kadın sürekli konuşuyordu. Kafam karıştı. O sırada kameranın cızırtısını fark ettim. Bu kamera neyi çekiyor? dedim. Şenliği çekiyor. Diye yanıtladılar. Bu şenlik mi? Evet, şenlik. işte o an kan beynime sıçradı. Bağırmaya başladım. Susun, çekmeyin istemiyorum. Kendimi dışarı atmaya fırsat bulamadan, beş altı kişi etrafımı sardı. Aralarında polis de vardı.
-iki duygu aslında çelişiyor. Yapılanlar adi bir suçtan ya da şahsi bir ayıptan dolayı değil, Allah'ın emrine teslim olmaktan dolayı yapılmaktadır. Allah rızası için bu duruma direnmem gerektiğini düşündüm. Bu yüzden kendimi çok güçlü hissettim. Çok gurur duydum. Ama diğer yandan, bir kategoriye konarak muamele gördüğüm için kendimi çok aşağılanmış hissettim
-Önünüzde tek şart koşuluyor Ya okuldan ayrılıp rezil olacaksınız, ya başınızı açacaksınız. Burası Türkiye'nin en iyi okulu gibi şeyler söyleyerek kaybettiklerimizi saydı.
-Nasıl örtündün, kendi isteğinle mi? tarzındaki sorulardan sonra,sağlığın için iyi değil başörtüsü. D vitamini kemiklerin için gerekli ama alamıyorsun, saçların da sağlıksız oluyor tarzında sözler söylediler
-Dünyanın ve bu ülkenin sahibi gibi davranıyorlardı. Egemen güç olduklarını hissettiriyorlardı. bu kararları biz koyduk buna uyacaksınız diyorlar ve kendilerini tartışılmaz bir yere koyuyorlardı.
-Türkan Saylan çok güzelsin niye böyle kapanıyorsun, bu güzelliği niye kapatıyorsun dedi.
-Başını açtıktan sonra, benim koluma gireceksin, birlikte okulun içinde bir tur atacağızdedi. Aksi takdirde, 1 aydan 6 aya kadar uzaklaştırma alıyorsunuz. Bu devam etmek istemeyen öğrenci için mesele değil. Ama devam etmek isteyen için çok önemli.
-Sana burs veririz. Bu okulda daha iyi bir gelecek sağlarız. Yani vakıflardan, şuradan buradan sağlanan bursların dışında, Rektörlük bursu veririz deniliyor. Ayrıca iş imkanları sağlanıp, okulda kalabilirsin, kariyer yapabilirsin şeklinde şeyler de söyleniyor. Daha çok parayla ilgili tekliflerdi.
-O dönemden bugüne kalan izler, şakaklarımda kapatamadığım beyazlamış saçlarımda gizli. Kendi kendime terapi yapıyorum ama bundan sonrası da beni ürkütüyor.
-ilk dönemin acısıyla, daha çok Kur'an-ı Kerim okudum. Sanırım zamanla yaptığıma alıştım ve ibadetlerim normalleşti. Fakat, yaptığımın günah olduğu duygusu hiç değişmedi. Ailem biraz destek olsaydı, asla bunu yapmazdım. Peruk bence iğrenç bir şey. insanlar bakınca irkilebilir. Bunu biliyorum ve özellikle tercih ediyorum. Ve belki böyle olmasa, nefsime yenilebilirdim. Bunun olmasından çok korktum. Her gün, aşama aşama başörtülü olmamayı kanıksamaktan ürktüm. Oysa bu duygumu korumak istiyordum
-insanda heyecan gidiyor. Okulda, sosyal faaliyetlerde daha çok etkili olabilecekken, istanbul Üniversitesi'nde okuyup, yasaklı olmak, beni toplumda kenara iten, incinen bir insan haline getirdi. Bir çok şeyin tadı gitti. Sadece derslerini verip geçmeye çalışan insanlar haline geldik. Başını açarak okuyan pek çok insan için bu söylediklerim geçerli. Alışmak çok zor.
-Dışarı çıktığım zaman sarılıp ağlamak istiyordum, başka hiçbir şey yoktu. Sadece sarılıp ağlamakistedim.