1. Kur'an'daki Antropomorfik Anlatımlar
a. Temel Özellikler
Kur'an’daki antropomorfik anlatımların çoğu, Allah’ın kudretini, egemenliğini ve insanlarla olan ilişkisini ifade etmek için kullanılır. Örnekler:
“Rahmân Arş’a istiva etmiştir.” (Tâhâ, 20:5)
“Allah’ın eli, onların ellerinin üzerindedir.” (Fetih, 48:10)
“Her şey yok olur, yalnızca Rabbinin yüzü kalır.” (Rahman, 55:27)
b. Tenzih ve Mecaz Dengesi
Kur'an, bu tür ifadelerin Allah’ın zatını değil, sıfatlarını açıklamak için kullanılan bir mecaz olduğunu açıkça ifade eder:
“O’nun benzeri hiçbir şey yoktur.” (Şûrâ, 42:11)
Bu yaklaşım, antropomorfizmi reddetmeden, anlamını sınırlı bir dilsel araç olarak görür.
c. islam Düşüncesinde Yorumu
Selefî Yaklaşım: Literal anlamı kabul eder, ancak bila keyf ilkesiyle bu ifadelerin mahiyetini sorgulamaz.
Eş’arî-Mâtürîdî Yorumu: Bu ifadelerin mecazi olduğunu ve Allah’ın yüceliğini insan anlayışına yakınlaştırmayı amaçladığını savunur.
Sûfî Yorumlar: Antropomorfik ifadeler, insanın Tanrı ile mistik bir bağ kurmasının sembolleri olarak görülür.
2. incil'deki Antropomorfik Anlatımlar
a. Eski Ahit (Tevrat ve Zebur)
Eski Ahit’te Tanrı sık sık insanî niteliklerle betimlenir:
Tanrı’nın yürüyüşü: “Rüzgar serinlediğinde bahçede dolaşan Rab Tanrı'nın sesini işittiler.” (Tekvin, 3:8)
Tanrı’nın öfkesi: “Rab büyük bir gazapla kızdı.” (Çıkış, 32:10)
Tanrı’nın eli ve yüzü: “Rab Musa’ya, ‘Benim yüzümü göremezsin; çünkü beni gören yaşayamaz’ dedi.” (Çıkış, 33:20)
Bu ifadeler, Tanrı’nın yaratılışla doğrudan ilişkisini vurgular ve O’nu insanın hayatına müdahil bir varlık olarak tasvir eder.
b. Yeni Ahit
Yeni Ahit’te antropomorfizm, isa Mesih’in beden almış Tanrı (logos) olarak sunulmasıyla daha ileri bir düzeye taşınır:
“Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı. Söz insan olup aramızda yaşadı.” (Yuhanna, 1:1, 14)
Bu, Tanrı’nın insanî forma bürünmesini ifade eden bir “enkarnasyon” teolojisidir.
c. Hristiyan Düşüncesinde Yorumu
Patristik Dönem: Kilise Babaları, Eski Ahit’teki antropomorfizmin Tanrı’nın insanla olan ilişkisini açıklayan bir pedagojik araç olduğunu savundu.
Ortaçağ Teolojisi: Thomas Aquinas gibi teologlar, antropomorfik ifadeleri Tanrı’nın zatını değil, fiillerini anlatan mecazlar olarak yorumladı.
Modern Dönem: Antropomorfizm, Tanrı’nın insana yakınlığını vurgulayan bir dil olarak görülür, ancak literal anlamı reddedilir.
Sonuç: iki Farklı Yaklaşım
Kur'an: Allah’ın mutlak aşkınlığına vurgu yapar, ancak insan zihnine hitap etmek için mecazi bir dil kullanır. Bu, tevhid ilkesiyle uyumlu bir antropomorfizm yaklaşımıdır.
incil: Özellikle Yeni Ahit’te, Tanrı’nın insanlaşması gibi daha somut ve fiziksel bir anlatım benimsenir. Bu, insanın Tanrı ile ilişkisinin daha doğrudan bir şekilde ifade edilmesini sağlar.