Şimdi burada kastedilen "siyasal alevicilik" kavramının, türkmen alevisi kardeşlerimizin hak talepleri ile bir bağlantısının olmadığı ortadadır. Tıpkı siyasal islamın, islamla bir alakasının olmadığı gibi.
Şimdi burada siyasal alevilik veya siyasal alevicilik kavramıyla ne kastediliyor?
Aslında (bkz: mehmet moğultay) döneminde hep vardı bu şey. Yaptıkları şey hizipçilikti. Hizipçilikten de öteye gitmiyordu. Chp'nin kılıçdaroğlu döneminde bazı chp'liler il başkanlıklarında, belediye başkanlıklarında çalışan personelin hep alevi olmasından ve liyakatli davranılmamasından illallah etmişti. Ancak laiklik ilkesi gereği ve mehzep çatışmasına yol vermemek adına bu söylemlerden hep çekindiler.
Suriye'de Esat'ın kaybetmesi ile bunlarda birşey oldu. ifşa oldular çünkü. Zamanında Suriye'den bize ne diyen adamlar birden Nusayrici oldular. Halbuki nusayrilik ile anadolu aleviliğin arasında hiçbir bağlantı yok. Fransızlar bunlara "alawites" deyince bunlar alevi olmuyor. Adamlar bir kere arap. Sen Türkmensin. Bunlarda saz, söz ve deyiş de yok. Alakan yok yani.
Sonra da insanlar "bir dakka ya" dedi. Sen değil miydin suriye'den bize ne diyen, ne oldu? Sonra captagon patronu ve 100binlerce insana katliam yapan baasçıları niye savunuyorsun? Sednaya hapishanesinde olanları da mı görmedin? Hani senin kıblen insandı ? Bunlar eleştirilince "mehzep çatışmasını körüklüyorsun" diye suçlama yapıyorsun.
Bak kardeşim, bana hep sordular "yananlardan mısın, yakanlardan mısın" diye? Ben de "orada değildim ama keşke söndürenlerden olsaydım" diye cevap verirdim.
Yok rende binası yok bilmem ne. Onların ne olduğu belli zaten.
Esat'a sempati duymayan, kıblesi insan olan Türkmen alevi kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yoktur. Onlarla bizi çatıştıramazsınız. Aleviliğin ardına da saklanmayın.