zamansız ve mekânsız olarak “geçmiş” hafızamızda, sabahtan akşama değişen ışık altında bir albümü seyreder gibi, geçen zaman boyunca değişen hatıralarımızı hayâlde canlanmış olarak seyrediyoruz; ve tahayyülle tasarrufta bulunarak, geriye ve ileriye doğru düzenliyoruz.
anlatma’nın düzeni “anlatmak” için de, “nasıl” hatırlamak; ruhun, ruhîliğin işi. hatırlamak da ruhî bir aksiyon!