belki de farkına varmadan oluşturdukları bu konsepte yakışır bir tavır sergileme niyetindeydim aslında. aksi olmamın ardına sığınıp kusur bulmaya falan da çalıştım önce. hani becerebilirsem dikkat çekerim, "gel yaz" derler, giderim yazmam, yazarım paylaşmam gibi ufak hesaplar işte.
ha stereogram'a benzer örümcek ağı üzerinde her ne yazıyor ise halen çözemedim ayrı * ama sol tarafta hazır ettikleri misafir terliğimi görünce geçirdim ayağıma, bir bakmışım uzatmışım ayakları, ardı ardına okumuşum dört arkadaşın yazdıklarını. aksi maksi düşünceli arkadaşlar.
dur şunu da okuyayım, acaba ceketli ali dayı ne yazmış * , yazdığına yorum yapılmış mı, reaksiyon ver derken muazzam butonu yerine adnan şenses butonuna bassam ne gibi bi reaksiyon ile karşılaşabilirim gibi düşünceler geçerken aklımdan vardığım ilk kanı şuydu:
olağanüstü olayların veya kişilerin başarıları karşısında dilimize dolanan bir cümle: "buna şapka çıkarılır".
şapkamızı elimize alıyoruz bizde. çıkarıyoruz şapkamızı, takip ediyoruz yazdıklarını. *