1. "Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü" Maskesi:
Fethullah Gülen ve yapısının en büyük hilesi, ‘dinlerarası diyalog’ adı altında islam’ı tahrif etmeye kalkmalarıdır. Bu söylem, islam’ı diğer dinlerle eşitlemek, hatta onlardan bir adım geriye düşürmek anlamına gelir. islam, tevhid dinidir; Hakikat birdir ve onun alternatifi yoktur. Dinlerarası diyalog diyerek, islam’ın evrensel hakikatini sulandırmak, Allah’ın dinine karşı açık bir ihanettir. Bu hareket, islam’ın izzetini koruma yerine, Batı’ya hoş görünmeyi tercih etmiştir.
Hoşgörü dedikleri ise, islam’ın temel kaidelerinden taviz vererek Batı’nın değerlerine boyun eğmektir. Halbuki islam, adalet ve hakkaniyet dinidir; batıla hoşgörü değil, hakka teslimiyet ister.
2. "Mesih ve Mehdi Söylemi":
Fethullah Gülen’in kendini ‘Mehdi’ ilan etmeye çalışması, tarihteki her münafık hareketin karakteristiğidir. islam, kişilere kutsallık atfedilmesini kesinlikle reddeder. Mehdi beklentisini istismar ederek, insanların manevi duygularını sömürdüler. Kendi liderlerini bir kurtarıcı gibi göstererek, ümmetin aklını bulandırdılar. Halbuki islam, bireyin şahsi cehdine ve Allah’a yönelmesine vurgu yapar; kurtuluş, bir kişinin değil, ümmetin hakikate dönmesiyle mümkündür.
3. "Eğitim Faaliyetleri ve Zihin Kontrolü":
Gülen hareketinin eğitim adı altında yaptığı şey, bu milletin çocuklarını devşirmekten başka bir şey değildir. Bu okullar, zeki çocukları alıp, onları kendi ideolojik köleleri haline getirdi. Batı’ya sadık, ümmetin ruhuna yabancı, islam’ı yalnızca bir araç olarak kullanan nesiller yetiştirdiler. Eğitim, islam’ın izzetini ve hakikatini yükseltmek için bir araçtır; ama onların eğitimi, Batı’nın çıkarlarına hizmet eden bir nesil yetiştirmekten ibaretti.
Bu okullarda ‘hizmet’ adı altında verilen zihin kontrolü, gençlerin şahsiyetlerini yok edip onları birer robot haline getirdi. islam, özgür irade ve tefekkür dinidir; onların sistemi ise itaati, köleliği ve sorgusuz teslimiyeti öğretti.
4. "islam’ı Siyaset Dışı Gösterme Çabası":
Gülen hareketi, islam’ı siyasetten soyutlama gayretiyle, aslında Batı’nın Müslüman dünyayı kontrol altına alma planlarına hizmet etti. islam, hayatın her alanını kapsar; ibadetten ekonomiye, siyasetten eğitime kadar her alanda Allah’ın hükümleri hâkimdir. Onların ‘siyasetten uzak islam’ söylemi, islam’ın toplumsal yönünü yok sayarak, Müslümanları pasif bir kitleye dönüştürmeyi amaçladı.
Bu anlayış, ümmetin kalkınmasını engelleyen bir uyuşturma mekanizmasıdır. islam’ı bireysel bir meseleye indirgeyen bu zihniyet, ümmetin birliğini dinamitlemiştir.
5. "Batı ile işbirliği ve ihanet":
Gülen hareketi, Batı’nın desteğiyle büyüyen bir yapıdır. ABD’nin himayesi altındaki bu hareket, islam dünyasında bir Truva atı gibi faaliyet gösterdi. Bu yapı, Batı’ya hizmet ederken, islam’a ve Müslümanlara zarar verdi.
Batı’nın çıkarları için kendi milletine ihanet eden, Müslümanları birbirine düşüren ve islam’ı zayıflatan bir hareket, hiçbir şekilde islami bir dava olamaz. islam, izzeti temsil eder; Gülen hareketi ise zilleti ve teslimiyeti benimsemiştir.
6. "Allah ile Aldatma":
En tehlikeli olan, Allah’ın adını kullanarak yaptıkları manipülasyondur. insanların imanını sömürmek, Allah adına konuştuğunu iddia ederek onları kendi menfaatlerine alet etmek, en büyük günahlardan biridir.
Bu yapı, islam’ı bir dava olarak değil, bir çıkar mekanizması olarak gördü. islam’ı, kendi ideolojik hedeflerine ulaşmak için kullandılar. Ama bilmeliler ki, Allah’ın dini, hiçbir menfaat grubunun elinde oyuncak olmaz. Hakikat, bu gibi fitneleri er geç yerle bir eder.