kemalizm

entry1488 galeri video9
    1484.
  1. Kemalizm dediğimiz şey, milletin ruh köküne saldıran, islam’ı hayattan kovmayı amaçlayan bir zihniyet darbesidir. Bu darbe, sadece kanunlarla, baskılarla değil, insanın düşünce ve inanış dünyasını sömürgeleştiren bir kültürel işgal hareketidir. Bugün hâlâ bu sistemin enkazıyla yüzleşmeden, hakiki bir diriliş mümkün değildir.

    Kemalizm, bizi geçmişimizden koparmış, geleceğimizi de Batı'nın sömürgeci projelerine mahkûm etmiştir. Ama unutulmasın ki, her hastalığın bir şifası vardır. Bizim şifamız da islam’dır, hakiki kurtuluş reçetemiz Kur’an’ın rehberliğindedir. Bediüzzaman Hazretleri’nin dediği gibi, 'Zulüm payidar olmaz!' Bu sistem de tarihin çöplüğünde yerini bulacaktır.

    Ey kardeşlerim, Kemalizm’in dayandığı esaslar, bu milletin imanına, maneviyatına ve tarihi şahsiyetine düşman esaslardır. Onlar, Batı’dan gelen yanlış fikirleri, bu aziz millete zorla kabul ettirmek istemişlerdir. Ancak unuttukları bir şey vardır: Bu milletin kalbinde Allah’ın nuru vardır!

    Kemalizm, dini ve vicdanı hayattan söküp atmak istedi ama ne oldu? iman, nuruyla kalpleri aydınlatmaya devam ediyor. Allah’ın izniyle, bu zulüm ve gaflet sistemi, yerini adalet ve hürriyete bırakacaktır. Çünkü Kur’an-ı Hakîm, hakikatin ölçüsüdür, onun karşısında hiçbir bâtıl galip gelemez.

    Bediüzzaman’ın bu noktada bize hatırlattığı gibi, iman ve fikir mücadelesi, en büyük silahımızdır. Kemalizm, kılıçla gelse bile, ona karşı kalkanımız ve kılıcımız, fikir ve iman olacaktır. Ama bu mücadele sadece teorik bir savunma değildir; aynı zamanda pratik bir aksiyondur. islam’ın şuur ve aksiyonunu, hayatın her alanına hâkim kılmalıyız.

    Necip Fazıl’ın dediği gibi, ‘Kim var?’ denildiğinde, sağına ve soluna bakmadan ‘Ben varım!’ diyebilecek bir gençlik yetiştirmek, Kemalizm’i tarihe gömmenin anahtarıdır.

    Evet, gençlik bu işin temeli! Ama bu gençlik, öyle kuru bir hiddetle değil; hikmet, sabır ve ihlasla hareket etmelidir. Risale-i Nur, işte bu gençliğin ruhunu inşa etmek için bir mekteptir. iman hakikatlerini öğrenmeden, islam’ı hayatına tatbik etmeden, hiçbir hareketin kalıcı bir neticesi olmaz.

    Bu milletin köklerinde Kur’an var, sünnet var. Kemalizm’in getirdiği yozlaşmaya karşı, bu kökleri yeniden yeşertmek bizim vazifemizdir. Çünkü hakikatin rüzgârı, her zaman bâtılın ateşini söndürecektir.

    Kemalizm, fikirde yozlaşma, ruhta çoraklaşma demektir. Ama biz bu kurak toprağı, iman ve aksiyonun yağmurlarıyla sulayacak ve yeniden yeşerteceğiz. Başyücelik Devleti dediğimiz ideal, işte bu dirilişin, islam’ın hayatı kuşatan adaletinin ve insanın ruhuna hitap eden medeniyet anlayışının müjdecisidir.

    Ve şunu unutmamalıyız: Kemalizm’i yıkmak, yalnızca bir rejimi yıkmak değildir; aynı zamanda islam’ı, fikrî ve sosyal hâkimiyetine yeniden kavuşturmaktır.

    Ve unutmayın, kardeşlerim: Hakikat, sabredenlerin olacaktır. Allah’ın izniyle, bu milletin vicdanı, bir gün islam’ın şuuruyla yeniden dirilecek ve bu topraklarda, yeniden Kur’an’ın nuruyla bir medeniyet yükselecektir. Çünkü ‘Allah nurunu tamamlayacaktır!’
    0 ...