Kavgamız, insanı özünden koparan, ruhunu eşyaya rehin eden, hakikati sahte tanrılara kurban eden bu düzene karşıdır. Bu kavga, yalnızca bir meydan mücadelesi değil, bir fikir ve ruh inkılâbıdır. Mirzabeyoğlu’nun izinden giderek söyleriz ki: “Kavgamız, insanı yeniden insan kılmak içindir; nizamı Allah’ın ahkâmına teslim etmek içindir.”
Hak ve Bâtılın Kavgası: Ezeli ve Ebedi Mücadele
Bu kavga, zamanın ötesinde bir hakikat mücadelesidir. Adem’den bu yana süregelen, Hakk ile bâtılın savaşıdır. Bugün bu savaş, zihinlerde ve yüreklerde; meydanlarda ve masalarda; satırlarda ve kelimelerde sürmektedir. Bizim davamız, Hakk’ın sancağını yükseltmek, bâtılın tahtını devirmektir.
Ey insan! Bil ki, bu kavga, bir hevesin peşinden koşmak değil, bir davanın peşinden gitmektir. Bu dava, nefsin arzusunu değil, Allah’ın rızasını hedefler. Bu kavga, zulme boyun eğmeyenlerin, mazlumun duasını sırtlayanların kavgasıdır.
Nizam için Kavga
Kavgamızın nihai hedefi, Allah’ın nizamını yeryüzüne hâkim kılmaktır. Bugün modern dünya, insanı bir sayı, bir tüketim aracı, bir köle olarak görmektedir. Kapitalizmin çarkları arasında ezilen insan, özgürlük yalanıyla uyutulmuş, Hakk’tan uzaklaştırılmıştır. Bizim kavgamız, bu düzeni değiştirmek, Allah’ın ahkâmını hayatın merkezine koymak içindir.
Fikir ve Mücadele: Kavganın Silahları
Mirzabeyoğlu der ki: “Hakikat kılıçla değil, fikirle taşınır; kılıç fikrin hizmetkârıdır.” Bu yüzden kavgamız, yalnızca bilek gücüne değil, zihin gücüne dayanır. Fikri mücadele, bâtılın zihniyetine karşı Hakk’ın kelamını savunmaktır. Kalem, bu kavgada kılıçtan daha keskindir; ama unutma, kalemi tutan el de güçlü olmalıdır.
Zaman ve insan: Kavgamızın Öznesi
Bu kavga, yalnızca bugüne ait değildir. Geçmişin izlerini, geleceğin hayalini taşır. Ey insan! Zamanın seni esir almasına izin verme; çünkü bizim davamız, ezelden ebede uzanan bir hakikat davasıdır. Bu kavgada yorgunluk yoktur, duraksama yoktur. Hakk yolunda yürüyen, sonsuz bir enerjiyle yürür; çünkü O’nun rızası, en büyük güç kaynağıdır.
Son Söz: Kavgamız Hakk içindir
Kavgamız, insanı Hakk’a yaklaştıran, bâtılı yıkan, mazlumu özgürleştiren bir davanın kavgasıdır. Bu dava, yalnızca bir dünya düzeni kurmak için değil, ahiret saadetini kazanmak için yapılır. Ve bil ki, “Allah’ın yardımı yakındır.”
Ey dava eri! Unutma ki, kavgan ne kadar çetin olursa olsun, bu yolun sonunda Allah’ın rızası vardır. Kavgamız, hakikati haykırmak, adaleti tesis etmek ve Hakk’ın nizamını hâkim kılmak içindir. Çünkü bu kavga, insanlığın kurtuluşunun ve hakikatin dirilişinin anahtarıdır.