Direniş, varoluşun kendini müdafaa edişidir; insanın, insanca yaşama iradesini Hakk’a teslim ederek, zulme karşı bir isyan hâlidir. Ve ey insan, bil ki direniş, yalnızca dıştaki düşmana değil, içindeki hevaya, korkuya, tembelliğe ve teslimiyetsizliğe karşı bir başkaldırıdır. Asıl meydan, ne yalnız sokaklarda ne de savaş alanlarındadır; asıl meydan, kalbindir, aklındır, iradendir.
Hakikat ve Direniş: Kalem ve Kılıç
Direniş, hakikati söylemekle başlar. Zira hakikati söylemek, zulmün tahtına çakılmış bir çividir. Kalemin mürekkebi, direnişçinin kanıdır; ve o kan, yalnız Allah’a adanmışsa, direniş hakikate varır. Ama unutma! Hakikat, yalnızca bir söz değil, bir tavırdır; kelamın eyleme, fikrin harekete dönüşmesidir.
Mirzabeyoğlu der ki: “Hakk’a teslimiyet, bâtıla başkaldırıyı gerektirir.” Zulüm ve küfür bir sistem hâlini aldığında, ona karşı durmak yalnız bir hak değil, aynı zamanda bir farzdır. Direniş, Hakk’ın kalemi, hakikatin yumruğu, mazlumun duasıdır.
Zaman ve Mekânın Ötesinde Direniş
Direniş, ne zamana ne de mekâna bağlıdır. O, insan ruhunun ezelden ebede uzanan mücadelesidir. Gün gelir, bir mazlumun sessiz çığlığı olur; gün gelir, bir topluluğun tekbirle yükselen sesi. Ve bil ki, direnişin mekânı yalnızca meydanlar değildir; bir kitap sayfası, bir mısra, bir dua, bir secde de direniştir.
Ey insan! Direniş Kime Karşı?
Direniş, yalnızca zalime karşı değildir; direniş, insanın içindeki vesveseye, şeytana, nefsin isteklerine karşı bir savaştır. “Cihad-ı Ekber” budur. Ve ey direnişçi! Sen, zalimin önünde eğilmediğin kadar, kendi heveslerin karşısında da dik durmalısın. Çünkü zalime teslimiyet ne kadar zilletse, nefsine teslimiyet de o kadar rezilliktir.
Son Söz: Şahid Olun
Direniş, Allah’a şahitlik etmektir. Zulme sessiz kalanın, zalime ortak olduğu bir dünyada, direniş bir iman nişanesidir. Ve unutma! Direniş, zaferle değil, teslimiyetle anlam kazanır. Teslimiyetin tek adresi ise yalnızca Allah’tır.
Direniş, bir millete şeref, bir insana izzet, bir topluma istikbal sunar. Ey insan! Direnmek, yaratılışına uygun olanıdır. Çünkü direniş, yalnızca yaşamak için değil, Allah’ın rızasını kazanmak için yapılır. Hak yolunda direniş, en büyük zaferdir.