mücahidlik yalnızca bir savaş değil, Allah'ın rızasını kazanmak için her anı, her eylemi O'nun yolunda geçirmenin adıdır. Mücahidlik, önce nefsini terbiye etmek, Allah'a teslim olmak, samimiyetle ve ihlâsla hareket etmektir. Bizim için en önemli adım, imanı güçlendirmek, ahlâkı yüceltmek ve dünya ile değil, yalnızca Allah ile meşgul olmaktır.
Zihnimizde ve kalbimizde, ihlas ve samimiyet olmadan hiçbir çaba kıymetli değildir. Nefsi arındırmak, sabırlı ve adil olmak, her durumda hak yolunda dimdik durmak gerekir. Tevhidi davayı yüceltmek, islam'ı her yönüyle hayatımıza ve toplumumuza hâkim kılmak için mücadele etmek, elbette zahmetli bir iştir, ama karşılığında ebedi saadet vardır.
Zalimlere karşı durmak, mazlumun yanında olmak, sözde değil, fiilde Allah'ın emirlerine uygun hareket etmek, toprağımıza, özgürlüğümüze ve dinimize sahip çıkmak için sürekli bir irade ve mücadele gerektirir.
Allah'ın rızasını kazanmanın yolu, sadece silahlarla değil, kalpten gelen bir azimle her türlü adaletsizliğe karşı dik durmaktan, Allah'ın adaletini aramaktan geçer. Unutma, zafer, Allah'tandır. Her adımda, her nefeste, tevhide ve adalete olan inancını diri tutarak, O'nun yardımını bekleyelim. Ve asla unutmamalıyız ki, en büyük mücahid, nefsini Allah yolunda en iyi şekilde terbiye edendir.
