adamın biri oğlunun hal ve tavırlarına bakıp oğluna "sen adam olamazsın" der.
buna içerleyen çocuk adını değiştirir, okur, adamını bulur vs neyse devlete girip yükselir. çocuk vezir olur ve babası için "getirin o adamı bana" der.
vezirin babası olduğunu saklaması ve bunu bilmeyen zabitler adamı alıp vezirin huzuruna çıkarırlar. çocuk tahtında otururken babasına sorar
- beni tanıdın mı?
* evet tanıdım.
- sen bana adam olamazsın demiştin.
* evet dedim.
- bak ben vezir oldum.
* evet, vezir olmuşsun da yine adam olamamışsın. adam olsaydın babanı ayağına çağırtmazdın.
der ve baba sırtını dönüp gider.
para, makam, şöhret karakterimizi ve kişiliğimizi belirlemez. bize değer katmaz, bizi kaliteli insan yapmaz, para, makam, şöhret bize bir değer de kazandırmaz.
bunun için çıkıp "param var - makamım var - şöhretim var ben önemli v.i.p kişiyim bana saygı duyun, beni önemseyin, beni sevin bla bla bla" demeniz sizi daha da değersiz yapıp kalitesizliğinizi ortaya çıkarır.
avamda söylenen "eşeğe altın semer yaptırsanız da eşek her zaman eşektir" sözünü unutmayın. para, makam, şöhret (altın semer) sizi eşeklikten çıkarmaz, tek farkınız artık sizin altın semerli (para makan şöhret sahibi) eşek olmanızdır.