Kanaatimize göre Kur'ân-ı Kerîm dışındaki ilâhî kitaplarda o kitaba tâbi olacaklar için bir din adı konmadığı, Yahudilik ve Hristiyanlık gibi isimlendirmelerin daha sonra ortaya çıktığı ve bunların o peygamberin tâbilerine sonradan verilen adlar olduğu dikkate alınırsa "Doğrusu Allah katında din islâm'dır." ifadesinin anlamı daha iyi anlaşılır. Her ne kadar Hz. Muhammed (asm)'in tebliğ ettiği dinin kendine özgü hükümleri varsa da, Kur'an'da bu kitabın önceki peygamberlerin getirdiklerini onaylama özelliği üzerinde ısrarla durulması, onların bildirdiklerinin de temelde islâm dairesi içinde olduğunu, ancak ilâhî hikmet gereği bu öğretilerin en mükemmel şekline Hz. Muhammed (asm)'in gönderilmesi ile ulaşıldığını gösterir. Şu halde yüce Allah'ın hoşnutluğunu elde etmenin yegâne yolu O'nun bildirdiklerine bütünüyle inanmaktır.
kaynak: sorularlaislamiyet.com