"oykumde bir sure konuk olacak, sonra beni yeniden yuz ustu bırakıp gidecektin..." ________________________________________________________________
yuzyıllardır konusmamıs gibiydi. soyle bir hatrını sorsan da derdini hakikaten anlatsa gibi bir arayıs icindeydi. dakikalarca, saatlerce..
-gercekten kotu gorunuyorsun. (baslangıc icin kotu bir secim yaptım sanırım.)
durdu, bir sigara yaktı. sigarası oldugu surece guvendeydi. anlatmaya guc bulurdu.
birbiriyle baglantısız cumleler sıraladı. tekrar durdu. devam etme gucunu her zamanki gibi kendinde bulacaktı.
-seni anlamıyorum. neden bu kadar garip/gereksiz/detay seylere kafanı takıyorsun?
sessizligindeki guc yerini kararsızlıga bıraktı. kendini guvende hissetmedigi zamanlardaki gorunmezlik pelerinini ustune gecirmisti:
-"bir adam kumsaldaki bir tabelanın uzerine bir yazı yazmıs. diger bir adama "ben seneler once buraya bir yazı yazmıstım. insanlar yıllardır gelip gidip o yazıyı okurlar" demis. diger adam kendisinin de yıllar evvel kumsala bir yazı yazdıgını ama dalgaların yazıyı sildigini soylemis. ikinci adam birinci adama sormus:
...........
-sen ne yazmıstın?
-'ben hep varolanım.' sen ne yazmıstın?
-'ben bu okyanusta sadece bir su damlasıyım.'
biliyor musun, esasen birbirimize soyleyecek hicbir seyimiz yok dostum." hicbir seyimiz yok.
gene sustu. bir daha karsımda gorunur olmayacagını coktan anlamıstım. bizim baslamayan hikayemizde burada bitti. birbirimize soyleyecek bir seyimiz olmadıgını yuzume vurdugu bir yerlerde..