galatasaray camiasını bi virüsün yaşamını sürdürme prensiplerine benzetiyorum.ülkede esamesi okunmayan bi takımken malum dönemde hala şaibesini koruyan yöntemlerle başarmanın tadını aldılar ve bu seviyelerde var olabilmelerinin buna bağlı olduğunun farkındalar.
önünü ardını düşünmeden bencilce bi yaşama-başarma içgüdüleri var. konak oldukları organizasyon ölmüş, bitmiş, yok olmuş hiç umurlarında değil. tek dertleri bi uyuşturucu bağımlısı keş gibi başarı dozunu sürekli biçimde elde edebilmek. geçmişine ve bugününe kimsenin samimi bi saygı duymadığını iliklerinde hissettikleri için başarı mefhumundan uzak kaldıkları her dönem sıradanlaşacak, yoksunluk çeken keşler gibi yok olup gidecekler ve farkındalar.
o yapay cazibeleri, gösterişlilikleri pamuk ipliğine bağlı. o yüzden kaybetme korkusunun kokusunu bile alsalar kuduz köpeğe dönüşürler, o yüzden hırsızla hırsız yüzsüzle yüzsüz olurlar.
yıllardır milli beka sorunu olduklarını iddia ediyorum çünkü milyonlarca taraftarlarının şahsiyetini de bu yönde inşa ettiler. hepsi başarı tatminine muhtaç birer keş, güçlü-dolayısıyla haklı olabilmek için her şey mi mübah anlayışıyla ortalığı başımıza yıkmaya teşne birer kuduz köpeğe dönüşmek üzere, büyük bi kısmı dönüştü bile. bu iğrenç alt kültürü ne pahasına olursa olsun ülkemizden hatta evrenden kazıyıp atmalıyız.