Kalbi kırılan bir kadın, önce her şeyin ağırlığını içine çeker. Gözlerinde, kaybolmuş bir günün izleri vardır; bir zamanlar neşeyle parlayan o ışık, şimdi yavaşça sönmekte. içinde bir boşluk vardır, bir şey eksiktir; sevdanın hayaletleri, duvarlarında yankı yapar, ama o sustukça daha da büyür.
Fakat zaman, bir çiçek gibi açar. ilk başta solgun, kirli bir yaprak gibi; sonra, yavaşça kendi rengini bulur. O kırık kalp, her darbesiyle daha derinleşen bir bilgelik kazanır. Acının dilinde bir şiir yazılır. Ve bir gün, o kadın eskiyi geride bırakıp, bir başka versiyonunu yaratır: daha güçlü, daha bağımsız, ama eskisinden daha kırılgan.
Çünkü kalp kırıldığında, bir şey ölür; ama bir şey de doğar. Sessizlikte filizlenen bir yaşam vardır, sadece görebilenlere.