toplumsal kanayan bir yara halindeki bu önemli meseleye aklı başında yetkili ve etkili adamların sahip çıkmayarak kadınları feministlerin eline ve kucağına terk etmeleri durumu. olayın özeti bu. bu şekilde de bu mesele hiçbir şekilde önlenip çözülemez. şiddeti engellemek için öncelikle adalet gerekli ve ardından sosyal gelir adaleti. kadının ve erkeğin toplumsal kurallarını ve ister birey ister aile sorumluluklarını bu topluma öğretmek yerine siz ahlaksız batının tüm neşriyatına demokrasi özgürlük ve seküler yaşam adı altında izin verirseniz, toplumun ayar kodları elbette bozulur ve bu nevi şiddete kapı açmış olursunuz. her iki cinse karşı pozitif ayrımcılık yerine hakkaniyetli ve adaletli ve sosyolojik sorunlara çözüm odaklı bir yönetim sergilemeden, milli manevi değerleri yüceltmeden, medyayı kontrol etmeden, popüler kültürünün getirisi yozlaşmayı engelleyemezsiniz. Anadolu insanının kendi öz değerleriyle örtüşen milli bir kültür eğitim ekonomi ve adalet politikanız yoksa ki yok, daha çok havanda su döğmeye devam edersiniz. daha çok kadınlar ölür. siz de oturup seyreder anca vah vah vah dersiniz. toplum sahipsiz kimliksiz kişiliksiz idealsiz değersiz çünkü. herkesin tek derdi para. varsa yoksa para. gerisi asli değerini yitirmiş. erdemli ve ahlaki değerli tüm kültür ayaklar altına alınıp çiğnenirse, islami değerler yok sayılırsa, din yaşanmazsa, kimsenin de böyle bir derdi olmazsa netice bu olur zaten. başka birşey olmaz. batılı olacaz ayağına herkes arzularının peşinden koşarsa bundan (cinayetler) daha büyük ceza mı olur? kendi kendimize yapıyoruz Allah'ın sopası yokki. ne toplum ne siyasiler ne sosyologlar ve nede aydın görünümlü aklı evveller başka türlü bu mevzuya kalıcı bir çözüm üretemezler. üretemiyorlar bak. çözüm üretemeyecekler..
zira "fuhşun çok olduğu yerde cinayetler artar". fuhşun adı ilişki olmuş özgürlük olmuş..
kaşınıyoz biz kaşınıyoz, Allah da cezamızı veriyor. biz bu olaylara müstehakız. az bile az..