markette daha ucuz olduğunu bildiğim halde gidip mahallenin bakkalından alıyorum. neden? o adam ekmek yesin diye. market zaten yolunu buluyor. ben senelerce küçük esnaftan ekmek yedim. defterlerini tuttum. hiçbir zaman kodamanlardan zırnık bile düşmedi önüme. küçük esnaf mecburen pahalı satacak yoksa ayakta duramaz. zincir marketler gibi malı ucuza almıyor bu adamlar. ee çok fahiş fiyat olursa almam. piyasayı az çok biliyorum. ama üç kuruş için gidip marketi zengin edecek halim yok. almayıveririm.
yüksek enflasyon bu memleketin Rahmetli Özal dan beri sorunu. 40 küsur senedir alışkınız. faiz kredi banka borsa dolar altın ithalat ve rant ekonomisi uluslararası kapitalist sisteme dahil olmanın getirisi bunlar. bunlara boyun eğmeden ticaret yapamaz hale geldik. üretim: girdi maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı bitti. ithal mallarla rekabet edemeyen sanayici fabrikasını kapattı parayı faize yatırdı, sonuç bu. daha ne bekliyorsunuz ki? lüks yaşamanın bir bedeli var. evinde ayranı olmayan adamın cebimde ıpone var. elinde 300 bin olan adam gidip krediyle 1 milyonluk araba alcam diye uğraşıyor. kim zengin oluyor? bankalar ithalatçılar komisyoncular tekel olusturanlar ve yabancı sermaye. çünkü milli bir ticaret bilinci yok. sen bir ürün alıyorsun marka ismi türk firma sahipleri yabancıya satmış markayı haberin yok. ee bide yabancılarda para var bizimkiler de mülkleri onlara satıyor haliyle emlak piyasası da enflasyonu tetikliyor. daha burda sayamayacağım bir sürü etken var. neticede para parayı çekiyor. parası olan paradan para kazanıyor. geri kalan ise varolma mücadelesi veriyor hayatta kalmaya uğraşıyor. elinde azıcık parası olan halk ise iktisat etmiyor, reklamlar sayesinde hep harcıyor. ama ülke ve insanı kazanmıyor. paralar hep dışarı gidiyor. bunlara zemin hazırlayanlar ise köşeyi dönüyor vurgunu vuruyor malı götürüyor. zengin daha zengin oluyor. zenginler fakirler kadar vergi ödemez. alamazlar çünkü her yerde adamları var. kanunları kendi adamları çıkartıyor zaten..
