yaşamı boyunca olayları doğrudan ve pratik bir şekilde ele almayı tercih eden bir düşünce yapısına sahiptir. Ancak bireylerin yaşam tarzları veya kişisel tercihlerine dair yapılan genellemelerin, gerçekliğin karmaşıklığını yansıtmadığı bir gerçektir.
Her birey, inançları, değerleri ve hayat görüşleri doğrultusunda kendi özgün yolunu çizer. Bu nedenle, türbanlı bir kadının hayatını yalnızca inancıyla veya açık bir kadının davranışlarını görünüşüyle ilişkilendirmek gibi basit genellemeler, insanın sahip olduğu zengin çeşitliliği ve derinliği göz ardı eder.
Gerçekçi ve adil bir bakış açısıyla, bireylerin seçimlerini ön yargılardan bağımsız bir şekilde değerlendirmek, hem daha sağlıklı bir toplumsal anlayışa hem de daha derin bir empatiye kapı açar.
