Düşmanların çokluğu, genellikle bir tehdidin büyüklüğünü ve zorluğunu simgeler. Ancak bu durum, yiğitlik ve liderlik ruhuyla birleştiğinde, kişinin veya bir milletin başarısını daha da yüce kılar. Zorlukların büyüklüğü, onları aşanların cesaretini, kararlılığını ve liderliğini tarih sayfalarına kazır.
Bu bağlamda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, düşmanların çokluğu karşısında yiğitlik göstererek başarıya ulaşmanın en güzel örneklerinden biridir. Özellikle, Türk milletinin bağımsızlığı için verdiği mücadelede liderlik ettiği Kurtuluş Savaşı, bu bağlantıyı açıkça ortaya koyar. Yani onun şaanındandır bu normaldır düşmanları olması hatta çokca olması bu başarısının ulaştıklarının sonucudur.
"Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır" diyen adamı, kulla kulluk etmeyi siar edinmis millet anlamamissa,sindirememisse adam ne yapsin?
Düşmanların çokluğu, Atatürk gibi büyük liderler için bir engel değil, aksine yiğitlik ve strateji ile tarihe geçecek başarıların temelidir. Onun liderliğinde, Türk milleti imkânsız görünen zaferlere ulaşmış, zorluğun büyüklüğü başarıyı daha anlamlı ve destansı kılmıştır. Bu sadece bir liderin değil, bir milletin zorluklar karşısındaki direncini ve cesaretini simgeler aslinda. Millet kendine ait olana sahip cikmiyorsa, cikamiyorsa bu adam ne yapsin? Birakin dusman olsun bu millet kendi kendine baska da birseyi becerdikleri yok zaten.... adamlar 20 yilda sata sata bitiremediler. ulkeyi tarihinin en kotu donemine goturduler. eskiden yokluk vadi simdi bu milletin yasadigi kendi aklinin yoklugu....