orhan pamuk'un nerdeyse bütün kitaplarını okumuş biri olarak diyorum ki: hiç bir halta benzemeyen kitap. o ne biçim kitap lan öyle? bilmem kaç yüz sayfa boyunca adamın eve gelip gitmesini, evden birşeyler aşırmasını okuyoruz? kitabın sonu da çok boktan ayrıca. o ne saçma bir ölüm lan öyle. neyse onu geçelim de, derinlik vardı orhan pamuk kitaplarında ona ne oldu? oğlum bak gidin kara kitap okuyun, yeni hayat okuyun, benim adım kırmızı okuyun, beyaz kale okuyun, kar okuyun. hatta ve hatta, cevdet bey ve oğulları bile kendi içinde oldukça derin bir roman. bu kitapları okuduktan sonra, gelin bir de masumiyet müzesini okuyun, ne kadar boktan olduğunu anlarsınız. kara kitap'taki o karanlık, belli belirsiz, o şüpheci aşkla bu aşk hayatta kıyaslanamaz. benim adım kırmızı'daki ve de beyaz kaledeki o olay kurgusunun onda biri bu kitapta yok. cevdet bey ve oğullarındaki anlatım gücünün de beşte biri falan var bu kitapta. kar'daki insanın kanını donduran, okuyucuyu şaşırtan olaylar hele hiç yok bu kitapta.
hey adamım, bu kitap popüler kültüre yazılmış hala anlamadın mı? ne kadar edebiyatla alakasız adam varsa, hepsinin elinde bu kitap var. orhan pamuk'u sadece televizyonda duymuş insanlar, kitap bestseller olunca koşuştular kitapçılara. ben de okudum kitabı, okumadım deyip karizma yapmaya çalışmıyorum. okudum ama düzgün sanıp okudum.
şimdi senaryo kısmına gelelim. beyaz kale'nin senaryosu adamın aklını durdurur. kar yine biraz bilindik klişe bir senaryo taşısa da, anlatım açısından etkileyiciydi. cevdet bey ve oğulları dönemine ışık tutar, bir çok olayı anlatan geniş bir romandır. yeni hayat, adamı manyak eder, adamın kafasını allak pullak eder. benim adım kırmızı çok tatlı bir öyküdür, insanı gülümsetir. tatlı tatlı şaşırtır insanı, arada da kızdırır, bazen de merak ettirir. masumiyet müzesi ne yapıyor peki? iki tane yeşilçam kahvesi anlattı diye süper yansıtmış mı oldu o dönemi? ya da bir kaç kere sokağa çıkma yasağından bahsetti diye? hadi onu geçtim. evden elma armut aşırmasına mı şaşıracağız, çocuk muyuz biz? senaryo ne? ben söyleyeyim, klişenin alası senaryo. az önce ne dedik; kar da biraz klişe bir senaryo dedik. ama anlatımı güzeldi diye de hemen savunduk kitabı. bu kitapta ne anlatımı var allah aşkına? sevmedim birader kitabı işte, daha fazla uzatmayayım lafı.