burada bacılı macılı başlıklar görünce aklıma geldi.
Çocukluğumda yaşadığım yerin tabularından bir diğeri: Mahallenin kızına yürünmez.
ihsan diye çete başı bir piç var. Gün aşırı mahalle dışına 15-20 kişi çıkıp kavga eder ekibiyle. 15-16 yaşlarındayız. ihsan çetesiyle baya bir nam yaptı. Baya düşman da biriktirdi ama mahalle kültürü sayesinde evine vs gelip bir şey yapamıyorlar. Kendisi pek sevilmese de en azından mahalle içinde başına bir şey gelmesine izin verilmez. Zaten yabancı birilerinin de 8-10 kişi oraya gelip dikkat çekmemesi ve başına bir iş gelmemesi düşünülemez. Öyle bir ortam işte.
ihsan çetesiyle nam yaptıkça biraz götü kalkmaya başladı. Mahallede pek bir olayı yok ama götü başı çok oynuyor. Sürekli övünmeler, icraat anlatmalar, hafiften mahallenin kızlarına yavşamalar. Ecnebilerin “elinde makasla koşmak” dediği gibi…
Bir gün bakkalın karşısındaki duvarın etrafında kümelenip oturmuşken (niyeyse böyle yaraktan bir kültür vardı) sokaktan geçen kıza “off” gibi bir ses çıkardı. Kız da buna bağırınca cinsel içerikli bir söz söyledi. Kız cevap vermedi, gitti. ihsan refleksle tepki verdiğinden aşırıya kaçtığını kısa bir süre içinde idrak etti ve sıkıntı bastı kendisine.
Kız ali’nin kız kardeşi. Ali ve 3 abisi sanayide çalışır, emekçi insanlar. Gel gör ki, böyle konularda en ufak esneklikleri olmaz. Zaten abileri duysa ihsan’ı akşam namazına yetiştirirler de, olayı ali’nin duyacağını az çok kestiriyoruz. O da pek tekin biri sayılmaz.
Ben de karşı tarafta fatih diye (Yusuf ile kenan filmindeki böcek’in birebir aynısı olduğundan böcek fatih derdik) arkadaşla oturuyorduk. Fatih, ihsan’a açıktan “ali duyarsa sen yarrağı yedin” dedi. ihsan çevresindeki çakallara korkmuş görünmemek için kolpadan atıp tutuyor ama başına geleceği biliyor, betbeniz attı. Bu atıp tutarken bunu kenara çektim “ali duyarsa seni bugün vurur, görünme ortalıkta” dedim. itiraz etmedi, iti çakalı toplayıp gittiler.
Nitekim yarım saat geçmeden ali elinde bıçakla damladı, burnundan soluyor. Gelirken ben fatih’e “şimdi ihsan’ı sorar renk verme” dedim ama daha ben sakinleştiremeden sağolsun fatih tahmini olarak gideceği yerleri söyledi.
Bir hışımla çıktı gitti bu. 1 saat sonra hiçbir şey yokmuş gibi döndü. Sorduk; boğazından bıçaklamış. Öldü mü, dedik, bilmiyorum, dedi, gitti evine.
ihsan denilen piç şanslı. Öldürücü bir yere gelmemiş, birkaç gün hastanede yatıp çıktı. Şikayetçi olamadı tabi. Sonradan öğrendik ihsan vurulduğunda 9-10 kişi varlarmış, diğerleri korkudan en ufak tepki verememişler. Sonra ihsan özür diledi ali’den, barıştılar. abileri mevzuyu karşılıklı kavga olarak bildi, kapandı mevzu.
ihsan ve sözümona çetesi dışarılarda nam yapmaya devam ettiler birkaç sene daha. Ama mahalle içinde bir daha en ufak bir saygısızlıklarını gören olmadı.
Diyesim, 10 kişinin cesareti toplanınca 10 katına çıkmıyor. Ölüm korkusu güçlü bir duygu.